Nihayet kendi kardelenim filizlendi ve kucağıma geldi.
Bir Şubat gününde mayalandı, bir Mart gününde filizlendi ve bir Ekim gününde kardelen çiçeğini açtı.
Şimdi evdeyiz ve o yanımda uyuyor, 3 aylık koca bir bebek, gözleri dünyayı keşfetmek için yeni açıldı. Doğduğunda da açıktı ama artık farklı bakıyor, herşey onun için ilginç, herşey yeni..
Evet yanımda uyuyor, bunu söyleyebilmek için çok bekledim. Aslında önce ben onu beklettim, sonra da o beni bekletti. Sonra karar verdik, artık birlikte olmalıydık. Göz göze bakmalıydık, anne kız olmalıydık.
Anne-Kız olmak söylemesi ne kadar güzel. "Benim bir kızım var" demek ne hoş!!
Doğduğunun beşinci günüydü, hastanede doktor kontrolüne gitmişik, görevliye "kızımın adı Defne Yılbar" dediğimde nasıl farklı ve bir o kadar gurur verici hissettiğimi farkettim. Sonra bunu defalarca söylemek için bir çok kişiye şöyle bir mail yolladım: " Bir kızım oldu!! Adı: Defne Yılbar" Evet birçok kişiye yolladım resmini bu ifadeyi kullanarak, gururla!!!
Evet çok gurur duyuyordum çünkü çok zoru başarmıştım.
"Defne" bir başarı öyküsü idi!! Başarının arkasında bir sürü kriter vardı...
Azim ve inanç........
İşte bizi birbirimize kavuşturan ikili..
Sevincimiz büyük, hem de çok büyük. Dostlarımız bizi tanıyanlar ve sevenler sevinicimizi paylaştılar. Çünkü Defne herkes için bir mucize, bir çok kişi ve onların tanıdıkları için ise bir umut..
19 Ocak 2008